Fly to Italy...

Eveeeet geç olsun güç olmasın diyerek Ekim ayında gerçekleştirdiğim seyahatimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Büyülü şehir Venedik ve Orta Çağ'ın izlerinin en belirgin olduğu Floransa'ya doğru kısa bir gezi... Var mısınız benimle yeniden İtalya'da gezinmeye?

Gitmeden bir çok blog yazısı okudum nerelere gidilir, nerde ne yenir, nereye nasıl gidilir diye... Güzel yazılar da buldum bana çok iyi yol gösteren... Şimdi de benden dinleyin...

Venedik Mestre'de kaldık. Otelimiz tren istasyonuna 10 dk mesafedeydi. İlk gün panoramik bir şehir turu ve beni çılgına döndüren Venedik maskeleri...

Kendinize bir tane Venedik maskesi almadan,
Spritz denilen Venedik'in en ünlü içkisinden içmeden,
Tiramisu yemeden,
San Marco Meydanı'nda müzik dinletisine katılmadan,
Kendinizi Venedik'in arka sokaklarında kaybetmeden,
Venedik'e çok yakın olan Murano ve Burano adalarını görmeden,
Gondol turu yapmadan kesinlikle dönmeeeeeyyinn!

Gelelim Floransa'ya;

Gili'de tiramisu yemeden,
Dericiler pazarında dolanmadan,
Senyörler Meydanı'nda randevulaşmadan,
Dondurma yemeden,
Kendinize birkaç parça deri almadan,
Pizza yemeden dönmeeyyiinnn!

Değinmeden geçemeyeceğim! Bir ülkede kasap bile yakışıklı olur mu? Ya pazarcı? ... Eğer bir tane çirkin bir erkek gördüysem bir daha blog yazamayayım :)

             öptüm.